22 Eylül 2013 Pazar

REAKTİF BAĞLANMA BOZUKLUĞU

Reaktif Bağlanma Bozukluğu

Reaktif Bağlanma Bozukluğu, 5 yaşından önce başlayan ve hastanın sosyal ilişki düzeyinde hasarla kendini gösteren gelişimsel bir bozukluktur. Reaktif Bağlanma Bozukluğu’nda beynin stresle baş etme merkezi ilgili bir problem olduğu düşünülmektedir. Bağlanma bozukluğu olarak da bilinen Reaktif Bağlanma Bozukluğu, sıklıkla yanlış anlaşılmakta ve Bipolar Bozukluk ya da Dikkat Eksikliği Bozukluğu tanılan ile kanştırılabilmektedir.
Reaktif Bağlanma Bozukluğu çocuklarının temel özelliği; yaşamın ilk yıllarında anneyle çocuk arasında gelişen bağlanmayı gerçekleştirememiş olmalarıdır. Bağlanma, bebeğin ilk zamanlarında annesinin, çocuğun ağlamasına, onun ihtiyaçlarını karşılayacak yanıtlar vermesiyle oluşur. Bu ihtiyaçlar; doğru besleme, yatıştırma, teselli etme, rahatlatma, çocuğu tehlike ve diğer tehditlerden koruma ile giderilir. Reaktif Bağlanma Bozukluğu olan çocuklar bu bağlanmayı gerçekleştiremediklerinden çevrelerine karşı güven oluşturamamaktadırlar. Güven duygusunun gelişmemesine bağlı olarak da duygusal gelişimde problem yaşarlar.
Reaktif Bağlanma Bozukluğu’nun karakteristik özellikleri nelerdir?
Reaktif Bağlanma Bozukluğu tanısı almış çocuklar yaşamın ilk yıllarında, konuşmayı bile öğrenmeden önce dünyanın güvensiz bir yer olduğunu ve çevresindeki yetişkinlerin ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz olduklarını öğrenirler. Duygularının çevresine koruyucu bir kabuk örerler. Bu da onlan yetişkinlere bağımlı olmaktan korumaktadır. Ebeveynlere ya da diğer yetişkinlere bağımlı olmaktansa, ördükleri koruyucu kabuk çocuğun dünya ile baş etmesinde tek araçtır. Korunmak için yalnız kendilerine bağımlı olan bu çocuklar, bu kabuğu kırmaya çalışan herhangi bir kişiyi tehdit olarak görür, bu tehdidi sadece duygusal yanına değil tüm yaşamına yönelik algılar.
Reaktif Bağlanma Bozukluğu nasıl teşhis edilir?
Reaktif Bağlanma Bozukluğu henüz yeni tanımlanan bir rahatsızlık olduğundan zor teşhis edilmektedir. Bazı çocuklann bu tanıyı almaları yıllarca süren araştırmalar ve kontroller sonucu olabilmektedir. Reaktif Bağlanma Bozukluğu’nun zor teşhis edilmesinin bir diğer nedeni de bu rahatsızlığa hiperaktivite-dikkat eksikliği, depresyon ya da başka sorunların eşlik etmesidir.
Reaktif Bağlanma Bozukluğu’nun görülme sıklığı nedir?
Reaktif Bağlanma Bozukluğu yeni tanımlanan bir rahatsızlık olduğu için görülme sıklığı konusunda henüz bilimsel bir veri yoktur; ancak araştırmalar devam etmektedir.
Reaktif Bağlanma Bozukluğu’na sebep olabilecek nedenler nelerdir? Bu sebepler şöyle sıralanabilir:
  • Annenin hamilelikte ve sonrasında uyuşturucu madde ve alkol kullanması
  • Doğum travması
  • İstenmeyen gebelik
  • Çocukluğun ilk üç yılında yaşanan fiziksel, duygusal, cinsel istismar
  • Fiziksel ve duygusal reddedilme
  • Anneden erken ayrılık
  • Huzursuz ve gergin aile ortamı- Sert ve tutarsız ebeveynlik
  • Yaşamda çok sık yer değişikliği
  • Aşırı koruyucu anne-babalık
  • Yetersiz bakım ve çok bakıcı değişikliği
  • Travmatik deneyimler
  • Ağrı içeren hastalıkların nedenlerinin teşhis edilememesi, ağrının sürekli devam etmesi
  • Annenin depresyon geçirmesi
  • Çok genç ya da yetersiz ebeveynlik
Otizm ve Reaktif Bağlanma Bozukluğu arasında benzerlikler var mıdır?
Bu iki gelişimsel bozukluk arasındaki benzerlikler aşağıda sıralanmıştır:
  • Anlamlı yüz ifadesinin olmaması
  • Sözel uyarana tepkisizlik
  • Fiziksel teması reddetme
  • İletişimde nitel bozulma

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder